Aranılan kelime ile eşleşen ayetler

وَتَرَكْنَا بَعْضَهُمْ يَوْمَئِذٍ يَمُوجُ فِي بَعْضٍ وَنُفِخَ فِي الصُّورِ فَجَمَعْنَاهُمْ جَمْعًا

 Kehf / 99-

 Diyanet Vakfi = O gün (kıyamet gününde bakarsın ki) biz onları, birbirine çarparak çalkalanır bir halde bırakmışızdır; Sûr'a da üfürülmüş, böylece onları bütünüyle bir araya getirmişizdir.

وَتَرَكْنَا عَلَيْهِ فِي الْآخِرِينَ

 Sâffât / 78-

 Diyanet Vakfi = Sonradan gelenler içinde ona iyi bir nam bıraktık

وَتَرَكْنَا عَلَيْهِ فِي الْآخِرِينَ

 Sâffât / 108-

 Diyanet Vakfi = (107-111) Biz, oğluna bedel ona büyük bir kurban verdik. Geriden gelecekler arasında ona (iyi bir nam) bıraktık: İbrahim'e selam! dedik. Biz iyileri böyle mükâfatlandırırız. Çünkü o, bizim mümin kullarımızdandır.

وَتَرَكْنَا عَلَيْهِمَا فِي الْآخِرِينَ

 Sâffât / 119-

 Diyanet Vakfi = (119-120) Sonra gelenler içinde, Musa ve Harun'a selam olsun, diye (iyi bir nam) bıraktık.

وَتَرَكْنَا عَلَيْهِ فِي الْآخِرِينَ

 Sâffât / 129-

 Diyanet Vakfi = (129-130) Sonra gelenler içinde, kendisine bir ün bıraktık, «İlyas'a selâm!» dedik.